Milliyet Ege’den 90+3 “’Sağı solu kes Göztepe”
Milliyet Ege'nin usta kalemleri, haftalık analizleri ve yorumları ile İzmir takımlarını değerlendiriyor...
İttifak Holding Konyaspor’u geriden geldiği maçta 3-1 mağlup eden ve gözünü Avrupa’ya diken Göztepe, çıkışını sürdürdü. Sarı kırmızılıları değerlendiren yazarlarımız, “Fikstür avantajı elinde, kalan 13 maçın 8’i evinde. Göztepe’nin Avrupa hedefi hayal olmaz. Yeter ki motivasyonu kaybetmesinler” dedi.
Bülent Buda: Hemen vurgulayalım, Napoleoni’nin Göztepe’deki en iyi günüydü. Maçın alev alev ışıldayan yıldızıydı. Eğer takımınızda savunma arkası, dikine koşular yapmayı seven, o koşuları da bitirici vuruşlarla golle taçlandıran oyuncularınız varsa sevinin. O takım üretkendir. Kazanmayı sevendir. Geriye düştükten sonra tam 3 adet ders gibi estetik yanı gelişmiş kas ve de akıl birlikteliğinin ağlarla öpüşen bitirici vuruşlar ve onun oluşturduğu muhteşem duygu. Bu bağlamda az kalsın unutuyordum. İleri, dikine koşanlar eylemin bittiği yerde çakılı kalmıyorlar. Geriye de aynı hızla geliyorlar. Göktuğ’un kalesindeki eylemleriyle skor tabelasındaki payı büyük. Bütün takım iyiydi Konya’da. Biraz daha iyiler vardı. Keyif veren yengi de bu karışımın oyun alanına eylemleriyle geldi. Mutluyuz ve sevinçliyiz…
Fatih Tanfer: Göztepe’nin Konya’da aldığı galibiyeti özetlemek gerekirse tek kelimeyle muhteşemdi. Göztepe, iyi oyun felsefesi, her oyuncunun hem hücum hem de defans yapabildiği total futbolu Konya’da izlettirdi. İlhan Palut, rakibini iyi analiz etmiş. Halil ve Serdar’ın performansı üst düzeydeydi. İyi toplar getirdiler ve birer de gol attılar. Göztepe’de herkes iyi oynadı. Bunlardan bir tanesi; oyun görüşü, etkili driplingleri ve asistleriyle Napoleoni’ydi. Defansın merkezinde Alpaslan, adeta kale gibiydi (59-63-71-86 ve 90+3’te inanılmaz müdahaleler yaptı). Kalede Beto’nun yokluğunda kafalarda, “Acaba nasıl olacak?” sorusunu uyandıran Göktuğ, harika bir oyun oynadı. Castro, iyi oyununu golle taçlandırdı. Göztepe, gerçekten taraftarlarına moral, seyredenlere de futbol adına mutluluk veriyor. İlhan Hoca’ya ve futbol aklını ve terini sahaya yansıtan tüm oyunculara teşekkürler..
Mehmet Demirtaş: Göztepe, Konya’dan güzel bir deplasman galibiyeti alarak döndü. İki takım da maç boyunca hız ve temposunu maksimum seviyede tuttu. Rakip Konyaspor, kendi evinde 3 ayı geçkin süredir gol sevinci yaşayamıyordu. 536 dakika sonra rakibin ilk golünü Göztepe yese de geri dönüşle 3 puanı almayı başardı. Bu karşılaşmada Göztepe orta sahası harika bir maç çıkardı. Soner, defansının bunaldığı dakikalarda topu kalesinden uzaklaştırarak arkadaşlarını rahatlattı. Serdar ve Halil kanattan hızlı çıkışlarıyla rakip defansı hazırlıksız yakaladı. Maçı koparan yine Göztepe’nin kanat isimleri oldu. Defansın göbeğindeki ikili Alpaslan ve Titi de müthiş bir uyum içerisindeydiler. Kritik hamleler yapan Alpaslan, bir süre uzak kaldığı formasına geri dönünce kaldığı yerden devam etti. Sarı kırmızılıların en ucundaki ismi Wilczek, önde baskı kurarak rakip savunma direncini kırdı. Napoleoni, çok koştu, çabaladı; Castro Göztepe’ye enerji depoladı. Beto’nun yokluğunda eldivenleri devralan Göztepe’nin çocuğu Göktuğ ise harika kurtarışlara imzasını attı, Göztepe’nin üçüncü golünün hemen öncesinde yaptığı kurtarışla maçın kırılma anında sahne aldı. Kendine güvenenleri mahcup etmedi. Büyük resme baktığımız zaman, Göztepe iyi bir deplasman oyununu iyi bir sonuçla elde etti. Sahadaki mücadele bu kadar güzelken, maç sonrası Göztepe’nin genç ismi Arda Özçimen’e atılan maddeler hiç yakışmadı. Sporcu sağlığı her maç ve galibiyetten çok daha önemli. Futbolda bu gibi olaylara yer yok. Artık Göztepe’nin elinde büyük fikstür avantajı var. Kalan 13 maçın 8’i Göztepe Gürsel Aksel Cehennemi’nde. Konya’daki motivasyon ile Göz Göz’ün bu sene Avrupa hedefi hayal olmaktan çıkar. Yolunuz açık olsun…