Milliyet Ege’den 90+3 “Kayıplar Büyüyor”

Milliyet Ege'nin usta kalemleri, haftalık analizleri ve yorumları ile İzmir takımlarını değerlendiriyor...

Süper Lig’in ikinci yarısında çıktığı 5 maçta 3 galibiyet 2 beraberlik alan Göztepe Hes Kablo Kayserispor’a 1-0 yenildi. Son iki maçında 5 puan bırakan sarı kırmızılıları değerlendiren yazarlarımız, “Göz Göz kötü oynadı ve mağlubiyeti hak etti. Taraftarına Avrupa hayalleri kurduran bir takımın daha dikkatli olması gerekir” dedi.

Bülent Buda: Canı burnunda rakiplerle hem de onların alanlarında yarışmak kolay değil. Becerili olup birkaç gol üretirseniz direnci kırarsınız. Siz de ancak o zaman rahatlarsınız. Alpaslan’ın erken sakatlığı savunma direncini etkilemiş olabilir mi? Belki. Lakin orta alan ile ileri uçlardaki bozulmalar, gelgitler, top kayıpları kabul edilebilir sınırların çok üstünde. Final pasları ile final dokunuşları öylesine sıradan, etkisizdi ki. Bu denli pas, vuruş, pozisyon alma yanlışlarının elbette bir bedeli olacaktı. O bedel de ne yazık ki ödendi. Çok mu abarttım? 2 maç 5 puan kaybın duygusal dışa vurumu olmalı benimkisi.

Fatih Tanfer: Göztepe, Kayseri deplasmanında nedense galibiyet için gerekli olan oyun gücüne ulaşamadı. Yetenekli ve takımına pozitif katkıda bulunan oyuncuların yeterli performanslarının eksikliği vardı. Kayserispor, takım halinde büyük direnç gösterdi. Özellikle Mensah, etkili bir oyun oynadı. Takım halinde ilk yarı Kayseri oyunu yönlendirdi. Göztepe ikinci yarı daha iyiydi. Ne yazık ki Göztepe iyi oynarken Kayseri’nin golü geldi. Öne geçtikten sonra tamamen kendi sahasına çekilerek savunma bloğunu oluşturdular. Göztepe’de yaratıcılık problemi baş gösterdi. Bir de buna ilave final vuruşlarının kalitesi düşüktü. Maalesef Göztepe’de bu maçta silik ve başarısız performansı olan oyuncu sayısı fazlaydı. Orta alan çok rahat geçildi. Mücadele ve direnç yönünden olması gereken düzeyde değildiler. Alacağı galibiyetle Avrupa yarışı içerisinde büyük avantaj elde edilecekti. Ancak bu mağlubiyet, bu hedefleri azalttı.

Mehmet Demirtaş: 34 canımızı kaybettikten sonra ülke bazında futbol oynamak da bunu yorumlamak da zorlaştı. Futbol konuşmanın zor olduğu bu dönemde, takdir edersiniz ki güç olsa da işimizi yapmak zorundayız. Öncelikle; şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralı olan askerlerimize de acil şifalar diliyorum. Bir daha böyle kayıpların olmamasını diliyorum. Yerlisi, yabancısı, teknik adamı herkes tek yürek oldu. Maça bakacak olursak, Göztepe bu karşılaşmada yokları oynadı. Rakip kaleci Lung’u zorlayacak pozisyonlara giremedi. Göztepe’nin karşısında Kayserispor’dan daha etkili oynayan bir takım olsa ilk yarıda maçı koparabilirdi. Umarım bu kötü oyun yalnızca bu 90 dakikaya özgü bir oyundur. Taraftarın beklediği, mağlubiyet alınsa da ortaya mücadele konulması. Çünkü, Göztepe’nin diğer adı mücadeledir. Sarı kırmızılılar, topu kendi takımlarında tuttuğu zaman etkili olan bir ekip. Rakibe topu verdiği zaman ise bu etkisini yitiriyor. Kayseri maçında da rakiplerini oynattılar. Özellikle final paslarındaki tercih hataları Göztepe’nin etkili hücum opsiyonları geliştirmesine engel oldu. Sanki ilk defa birbiriyle oynayan bir ekip gibi davrandılar. Halbuki, uyum yakalandığında potansiyelinin çok üstüne çıkan bir takım oyunu oynamayı başarıyorlardı. Lig sıralamasında kendisinden altta olan takımlara, kendi sıralamasının üstündeki ekiplere nispeten daha çok puan kaybeden bir Göztepe var. Bunu da rakip seçmek olarak mı yoksa gerekli ciddiyetin yeşil sahaya yansıtılamaması olarak mı değerlendirmeliyiz? İlhan Palut’un da dediği gibi, ‘Bu maç için teknik, taktik açıdan konuşulacak çok fazla bir şey yok’. Sezonun en kötü Göztepe’sini izledik. Hedefiniz gerçekten üst sıralar veya Avrupa mı? Eğer öyleyse oyununuz da ona yönelik olmalı. Öncelikle hedefinizi kafanızda belirlemeniz ve ona göre hareket etmeniz gerekir. Zira, hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

İlgili Haberler

Başa dön tuşu