“Geçmişten günümüze değerlerimiz konuşuyor” Bahri Altıntabak, “Altyapımız gelişirse Avrupa’da başarı gelir”

Milliyet Ege Spor Servisi, yine bambaşka bir yayın formatı ile sizlerle. Türk futbolunun ve İzmir futbolunun iz bırakan isimlerini, Milliyet Ege Spor Müdür Mehmet Demirtaş ve yazar Fatih Tanfer, sizlerle buluşturuyor.

  • Futbol hayatı Bornova Gençlik’Te başladı. Göztepe’nin radarına girmesiyle başarı basamaklarını tırmanışa geçti. Ardından Galatasaray’ın dikkatini çekmeyi başardı ve 7 yıl da Cimbom’a hizmet etti. çok sevdiği tutkusuna Altınordu’da veda etti. O, Türk futbolunun ‘Altın’ çocuğu Bahri Altıntabak…
  • “Geçmişte, Avrupa’ya kadar taşıdığımız gençlerimiz gündem olur, göğsümüz kabarırdı. Şimdilerde ise dışarıdan transfer ettiğimiz isimleri konuşur olduk”
  • “Artık radikal kararlar alınmalı. Yaşanan koronavirüs salgını sonrası futbol yeniden dizayn edilmeli. Başta yabancı sayısının düşürülmesi, Türk futbolunun faydasına olacaktır”

Koronavirüs salgını nedeniyle spor müsabakalarına verilen arada Milliyet Ege Spor Müdürümüz Mehmet Demirtaş ve usta kalemimiz Fatih Tanfer, tarihin tozlu sayfalarını sizler için karıştırmaya devam ediyor. “Geçmişten Günümüze Değerlerimiz Konuşuyor” köşesi ile Türk futboluna hizmet etmiş, İzmir sporuna adını altın harflerle yazdırmış isimlerin hikayelerini siz sporseverlere sunuyor. Bornova Gençlik ile futbola adım atıp, Göztepe’yle yıldızını parlattı. 6 yıl Göz Göz’de forma giydikten sonra Galatasaray’a transfer oldu. 7 yıl da Cimbom’da top koşturdu ve İzmir’e döndü. Altınordu ile kariyerini noktaladı. Bahri Altıntabak, futbolculuk geçmişini, unutamadığı anılarını, yeni nesile önerilerini, Türk futbolunun bugünkü durumunu sizler için anlatıyor. Keyifli okumalar…

  • Sevgili Bahri Altıntabak, bize kendinizden bahseder misiniz?

1938 yılında Yunanistan’ın Gümülcine şehrinde dünyaya geldim. 1945 yılında ailemle birlikte İzmir’in yolunu tuttuk. İzmir Atatürk Lisesi’nde okudum. Arkadaşlarımla mahalle arasında top oynamayı severdik. İlerleyen zamanlarda Bornova Gençlik takımında oynadım. Üniversiteyi Ege Üniversitesi’nde okudum. Okulumda yakın arkadaşlarımdan bazıları, Göztepe’nin kendi takımları arasında yaptığı liglerde oynuyorlardı. Ben de oraya gittim. Son maçta da görev aldım. Maçı 3-2 kazanmasını bildik. Üç golün imzası da bana aitti. Beni beğenerek Göztepe kadrosuna almak istediler. Göztepe’ye yaklaşık 6 sene hizmet ettim. Hatta ilk üç sene Göztepe’de çok düşük ücretlere oynadık. Dördüncü yıl Gürsel Aksel Ağabey, parasız mukavele imzalamamız için tavsiyede bulundu, biz de kabul ettik. Takımın o gününü kurtarmak için, bir yük de biz olmak istemedik. Ardından beni Galatasaray istedi. 1960’dan 1967’ye kadar Galatasaray’da forma giydim. Yaklaşık on sene boyunca Milli Takım’a çağrıldım. Galatasaray yönetimi, üniversite eğitimimi sona erdirmem için bana izin verdi. 1967 senesinde kiralık olarak Altınordu’ya gittim. İki sene de orada oynadım. Galatasaray’a dönmek istedim fakat Altınordu beni bırakmadı. İki sene daha bu kulübe hizmet ettim. Futbolu bıraktıktan sonra antrenör kursuna gitsem de antrenörlük hayatına atılmadım.

  • Unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Galatasaray dönemlerimdeki Fenerbahçe maçları, benim için unutulmazdır. 1-0, 2-1 gibi skorlarla rakibimize karşı üstünlük sağlıyorduk. Bu golleri de ben atıyordum. Göztepe’de oynarken de Altay’a karşı attığım goller vardı. Bunları da unutamıyorum. Attığım goller, takımıma maç kazandırıyordu. Bu yüzden hiçbir golü birbirinden ayıramam diyebilirim. Göztepe başta olmak üzere Altınordu’da da çok güzel günlerim oldu. Dostluğun, arkadaşlığın en önemlisi de futbolun gerçek olduğu zamanlardı. O günleri çok özledim.

  • Yeni nesile önerileriniz var mı?

Antrenmanlarda kuvvetlerinin yanında, dikkatli olmak için çabalamalılar. Bu konuda da ısrarcı olmalılar. Futbolun hem matematiksel hem de mantıksal yönlerine dikkatle yaklaşmalılar. Çabalamak ve çok çalışmak bu işin kilit noktaları. Asla mücadele etmekten kaçmamalılar. Başarıya ulaşmak adına atılacak adımları uygulamaktan geri kalmamalılar. Şartları zorlamalılar. Şimdi ki gençler, günümüzde, bizlerin eskiden sahip olduğumuz imkanlardan daha iyilerine sahipler. Bu konuda çok şanslılar. Evlatlarımızın isteyip de yapamayacağı hiçbir şey yok. Profesyonel bir sporcu gibi hareket etmeliler. Çıtalarını en yükseğe koymalılar. Kendilerine örnek aldıkları isimleri bile doğru seçmeliler.

  •  Türk futbolunun bugünkü durumunu değerlendirir misiniz?

Türk gençleri, istenilen süreleri alamıyorlar. Bunun en büyük nedeni yabancı sayısında yaşanan artış. Eskiden yurt dışına giden oyuncularımız olay olurdu. Şimdi ise yurt dışından gelenler büyük bir olay oluyor. Yabancı sayısını sınırlandırmak gerekiyor. Sayının düşmesi, Türk futbolunun bir kazancı olacaktır. Tüm kulüplerimiz, senelerdir zarara uğruyor. Bu konuda TFF’nin tedbirli olması şarttır. Gerekiyorsa 2-3 sene Avrupa kupalarına katılmayalım. Bu borçlarımızı toparlayalım, oyuncu yetiştirelim. Ondan sonra Avrupa’da başarı zaten gelecektir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

İlgili Haberler

Başa dön tuşu