Adaletin terazisi şaşmasın!
Milliyet Ege Spor Müdürü Mehmet Demirtaş, Açık Tribün köşesiyle İzmir futbolunun nabzını tutuyor....
Ege Bölgesi, futbol ve futbolcu bazında Türkiye’nin nadir bölgelerinden bir tanesi. Ülkemizde, tarihler 1877 yılına işaret ettiğinde ilk futbol müsabakasına İzmir-Bornova’da start verildiğini hesaba katarsak, Türk futbolu adına Ege’yi kutsal topraklar olarak atfetmek doğru olacaktır. Uzun zamanlardan beri süregelen futbol tutkusu, bu coğrafyaya nice başarıları, zaferleri ve mutlulukları bağışlamıştır. Dolayısıyla da Ege’nin kalbinde atan futbol, hem ülke futbolumuza başarı kazandırma anlamında hem de altyapıdan futbolcu yetiştirerek dünya piyasasına kazandırmak adına çok ama çok değerlidir.
Pandemi sürecinde Ege takımlarının akıbetini büyük bir heyecan içerisinde bekledik. Türkiye Futbol Federasyonu(TFF)’ndan çıkan nihai karar sonrası TFF 1. Lig’de kalan maçlarını oynayan Akhisarspor, 2. Lig’de Manisa Futbol Kulübü, 3. Lig’de 1928 Bucaspor, Turgutluspor, Karşıyaka, Somaspor ve Muğlaspor olmak üzere tam tamına 6 Ege temsilcisi, Play Off’larda boy gösterdi. Gelgelelim, kupaya uzanan tek takım Turgutluspor oldu.
TFF, çok doğru ve yerinde hamle yaparak bu sezon düşmeyi kaldırdı. Bu konuda TFF ile hemfikiriz. Evet, ekstrem durumlarla karşı karşıya olduğumuz pandemi sürecini oyuncular ve kulüp personeli tüm Türkiye, hatta tüm dünya gibi zor geçirdi. Hakkaniyet kavramının gün yüzüne çıktığı bu hareket, takdire şayandı. Peki madalyonun diğer yüzünde yer alan Play Off takımlarının hakkı ne olacak? Ülkemizi Avrupa arenasında temsil etmiş, Türkiye Kupası, Süper Kupa’yı müzesine götürmüş ve bu sene mücadele ettiği TFF 1. Lig’de virüsü en derinden hisseden kulüplerin başında gelen Akhisarspor’un, çok ciddi yatırımlar yaparak sezona merhaba diyen, Play Off’larda finale çıkma başarısı gösterip penaltı atışlarıyla 1. Lig’in kapısından dönen Manisa FK’nın, bir üst lige çıkma uğruna maddi ve manevi çok emek veren, koronavirüs öncesi iyi de bir ivme yakalayan 1928 Bucaspor’un, büyük bir direniş örneği gösteren, maddi zorluklar nedeniyle genç cengaverleriyle ayakta duran ve işi finale kadar taşıyıp 2. Lig vizesini alamayan Karşıyaka’nın, Play Off’da sahaya varını yoğunu koyarak terinin son damlasına kadar başarı için oynayan Somaspor ve Muğlaspor’un hakkını kim teslim edecek? Öte yandan, Bölgesel Amatör Lig’den 9 takım 3. Lig’e alınırken grubunda ikinci olmasına rağmen profesyonel lige yükseltilmeyen, belediyesinden camiasına, çalışanından sporcusuna kadar verilen tüm emeğinin bir çırpıda çöpe atıldığı Çiğli Belediyespor hakkında verilen hüküm, vicdanları sızlatmadı mı?
Her takımın zor zamanlar yaşadığı şu dönemde, yalnızca kümede kalmak için çırpınılmıyor. Aynı zamanda ligin başından bu yana hedefi olan takımlar da var. Onlar için de adaletli kararlar verilmeli. Bu tip takımların çağrılarına kulak asılmadığı bir ortamda, adalet tam olarak bu işin neresinde duruyor? Tüm takımlarımızın menfaatleri gözetilsin, gözetilsin ki kazanan Türk futbolu olsun.
Her camiaya eşit mesafeli yaklaştığına inandığım TFF, küme düşecek olan takımların emeklerini nasıl gözettiyse, bir üst lig için mesai harcayan nice kulübü de görmezden gelmemeli. Gerekiyorsa liglerdeki grup ve takım sayısı artsın ama adaletin terazisi şaşmasın.